Hilafet Devleti, en hayırlı ümmete ve alemlere rahmet içindir. {الْيَوْمَ يَئِسَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ دِينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِ الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الْإِسْلَامَ دِينًا }  { وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَنْ يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ وَمَنْ يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا مُبِينًا }


Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 163: Fertler, ümmet veya devlet için zarara yol açan maddeler üreten laboratuarlara sahip olmaktan men edilirler.

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 162: Hayat işleriyle ilgili her türlü ilmi laboratuarlar kurmak tebaanın tüm fertlerinin hakkıdır. Bizzat devletin de böyle laboratuarlar kurması lazımdır.

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 161: Dış ticaret, malın kaynağı bakımından değil, tacirin tabiiyeti bakımından değerlendirilir. Harbî tacirler -tacir veya mal için özel izinleri olmadıkça- beldelerimizde ticaret yapmaktan men edilirler. Muâhid (anlaşmalı) devletlerin tacirleri ise aramızdaki anlaşma gereğince muameleye tabidirler. Tebaadan olan tacirler de beldelerin muhtaç olduğu maddeleri ihraç etmekten ve düşmanları askerî, ekonomik ve sanayi yönünden güçlendirecek maddeleri ihraç etmekten men edilirler. Fakat sahip oldukları herhangi bir malı ithal etmekten men edilmezler. "İsrail" gibi bizimle ehli arasında fiili harp bulunan bir ülke, bu hükümlerden istisna edilir. Bu ülke, ticaret ile ilgili olsun ya da olmasın, kendisi ile olan tüm alakalarda fiili dâr-ul harp hükümlerini alır.

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 160: Devlet, bütün sanayi işlerini denetler ve kamu mülkiyeti kapsamına giren sanayiyi direkt işletir.

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 159: Arazinin üretimini en üst seviyeye ulaştırmak üzere, arazinin işletilmesini gerçekleştirecek ziraat siyaseti  gereğince devlet, ziraat işlerini ve ziraat mahsullerini  denetler.

Hilafet Devleti, Anayasa,

Madde 158: Devlet, lüks ihtiyaçlarını sağlama imkanları  için ve devletin sahip olduğu mallara göre toplumda  dengenin oluşturulması için tebaa fertlerine şöyle kolaylık  sağlar:

a. Beyt-ul Mâl’da sahibi olduğu menkul veya gayrimenkul  mallardan, feyden ve benzerlerinden verir.

b. Yeterince arazisi bulunmayanlara mamur olan ve  mamur olmayan (verimli ve çorak) arazilerini ikta  eder. Fakat arazisi olup da işletmeyenlere vermez.  Ziraata imkanı olmayanlara ise ziraat yapabilmeleri  için mal verir. 

c. Borçlarını ödeyemeyenlerin borçlarını zekat  malından, feyden ve benzerlerinden kapatır.

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 157: Devlet, malın tüm tebaa arasında tedavül  etmesi için çalışır ve yalnızca belirli bir zümre arasında  tedavül etmesine engel olur.

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 156: Devlet, malı ve işi olmayan, nafakasını temin  edecek kimsesi bulunmayan kimselerin nafakalarını  garanti eder. Yaşlıların ve özürlülerin barındırılmasını  üstlenir.

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 154: Fertlerin yanında ve şirketlerde çalışanlar, hakların ve yükümlülüklerin tümünde devlette çalışanlar gibidir. Ücretle çalışmakta olan herkes, -iş veya işçi türü değişse de- çalışandır. Ücretli ile işveren ücret miktarında anlaşmazlığa düşerlerse, ecr-i misle (piyasa ücretine) göre hüküm verilir. Bunların dışındaki hususlarda anlaşmazlığa düştüklerinde ise aralarında şeri hükümlere göre yapılan sözleşmeye binaen hüküm verilir.

Alt Kategoriler

في هذا القِسم بيان تفصيلي لنشأة دولة الإسلام، دولة الخلافة - الدولة الإسلامية-، طريقة وتأصيلا، وكيف هدمت، وكيف العمل على استئنافها... مبشرين بوعد الله سبحانه وتعالى بالاستخلاف:وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَىٰ لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُمْ مِنْ بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا ۚ يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا ۚ وَمَنْ كَفَرَ بَعْدَ ذَٰلِكَ فَأُولَٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَوبشرى رسول اللهبعودتها كما بدأت " ثم تكون خلافة على مناهج نبوة"... فيمكّن الله الدين بدولة الخلافة، ويحفظ حرمات الاسلام والمسلمين، ويبدلننا بعد الخوف والجور أمنا، فيخرج الناس من عبادة العباد إلى عباردة رب العباد، ومن جور الرأسمالية - ومسمياتها الديمقراطية والحريات والمدنية الخ- إلى عدل الإسلام،ومن ضيق الدنيا إلى سعة الدنيا والآخرة، فيدخل الناس في دين الله أفواجا، برحمة الله العزيز الرحيم.