Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 57: Vilayetteki valinin vilayette bulunma müddetinin uzun olmaması lazımdır. Bu itibarla bir valinin kendi vilayetinde yoğunlaştığı veya insanların kendisine meftun olduğu görüldüğünde görevden alınır.

Bu maddenin delili; Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], valiyi belli bir süreliğine tayin eder sonra onu azlederdi. Bir valinin Resul Aleyhi’s Salâtu ve’s Selam’ın dönemi boyunca valilikte kaldığı çok nadirdir. Nitekim İbn-u AbdilBerr, el- İstiyab’ta Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]’in Osman İbn-u Ebî’l Âs es-Sekafî’yi Taif’e âmil yaptığını ve Resulullah [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]’in hayatı, Ebî Bekir [RadiyAllahu Anh]’ın hilafeti boyunca ve Ömer’in iki sene üzerinde âmil olarak kaldığını sonra Ömer’in onu azlettiğini nakletti. Ancak Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]’in dönemi boyunca genellikle valilerin valiliklerini uzun tutmamıştır. Bu da valinin daimi vali olarak tayin edilmeyeceğine bilakis belirli süreliğine tayin edileceğine sonra azledileceğine delalet etmektedir. Ancak gerek uzun gerekse kısa olsun valilik süresinin sınırlandırılmasına gelince; Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]’in amelinden buna dair hiçbir şey sabit olmamıştır. Var olan tek şey Resul [Sallallahu Aleyhi ve Sellem], genel olarak valileri kendi dönemi boyunca bir ülke üzerinde vali olarak kalacak şekilde tayin etmeyip bilakis valileri tayin eder sonra da azlederdi. Her ne kadar Osman İbn-u Ebî’l Âs’ın vilayetinde olduğu gibi valilinin görev süresinin uzatılması caiz olsa da Ömer ve Osman’ ın zamanında Muaviye’nin Şam üzerindeki vilayetinin süresinin uzamasından açığa çıkmıştır ki bunun sonucunda Müslümanların varlığını sarsacak kadar fitne ortaya çıkmıştır. Bundan da anlaşılan o ki valinin vilayetteki velâyetinin uzaması Müslümanlara ve devlete zarar verdiği ortaya çıkmıştır. İşte valinin vilayet müddetinin uzatılmaması kavli ve bu madde bundan dolayı konulmuştur.