Halife: 24-41, Tefviz Muâvinleri: 42-48, Tenfîz Muâvinleri: 49-51, Valiler : 52-60, Beyt-ul Mâl [Hazine]: 96-104, Cihad Emiri - Harbiye Dâiresi: 61-69, Dâhili Emniyet Dâiresi, Hâriciye [Dışişleri] Dâiresi, Sanâyi Dâiresi: 70-74

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 44: Tefvîz muavininin tayini şu iki hususu kapsamalıdır: Birincisi, umumi gözetim ve ikincisi de niyabettir. Bunun için halifenin ona “Seni kendi yerime vekil tayin ettim.” demesi gerekir. Ya da niyabet ve umumi gözetimi içeren manada bir söz söylemesi lazımdır. Şayet söz konusu tayin bu şekilde olmazsa muavin sayılmaz. Bu tür bir tayin halifenin, muavinleri halife muavinliğinin ihtiyaçlarına göre gerekli gördüğü şekilde belli yerlere yollamasına veya bu belli yerlerden başka yerlere ve başka işlere nakletmesine izin verir. Yeni bir tayine gerek olmaz zira asli tayinleri tüm bunları içermektedir.

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 45: Tefvîz muavini, yaptırdığı tüm icraatları ve infaz ettiği tayin ve velâyeti halifeye arz etmelidir ki böylece salahiyetlerinde halife gibi olmasın. Tefvîz muavini mütalaasını halifeye sunmalı ve halifenin infaz etmesini emrettiklerini infaz etmelidir. 

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 46: Halife, tefvîz muavininin işlerini ve icraatlarını gözden geçirmelidir ki bunlardan doğru ve uygun olanı kabul etsin, hatalı olanı da düzeltsin. Zira ümmetin işlerini yürütme, vekaleten halifeye verilir ve halifenin içtihadına bırakılır. 

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 47: Tefvîz muavini bir işi icra eder ve halife de bu işi tasdik ederse halifenin tasdik ettiği şekilde, eksiksiz ve fazlasız infaz etmelidir. Halife, muavine yaptırdığı işte karşı gelirse bakılır: Eğer itiraz, muavinin usulü veçhiyle yerine getirdiği bir hükümle veya yerine koyduğu bir malla ilgili ise muavinin icrası infaz edilir. Zira aslında bu icra, halifenin bir görüşüdür. Nitekim halife, infaz edilen hükümlerden ve infak edilen mallardan geri dönemez. Eğer muavinin yaptığı iş, bunlar dışında olup bir vali tayin etmek veya bir ordu teçhiz etmek gibi bir iş olursa, halife muavine itiraz edebilir. Bu durumda halifenin görüşü infaz edilir ve muavinin icra ettiği iş ilga edilir. Çünkü halife kendi yaptığı bir fiilden dönme hakkına sahip olduğu gibi, muavininin yaptığı bir fiilden de dönebilir.

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 48: Tefvîz muavini, idarî cihaz dairelerinden herhangi birine tahsis edilmez, bilakis onun denetimi, işrafı geneldir. Zira idarî işleri yapanlar, yöneticiler değil ücretlilerdir. Tefvîz muavini ise yöneticidir. Velâyeti genel olduğundan hiçbir işte ona özel görev verilmez. 

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 49: Halife tenfîz için bir muavin tayin eder. Tenfîz muavininin işi; yönetimden değil idarî işlerdendir. Dairesi de dahilî ve haricî cihetler için halifeden sadır olan hususları infaz eden ve bu cihetlerden gelenleri halifeye ulaştıran bir cihazdır. Aşağıdaki işlerde halifeden aldığını diğerlerine, diğerlerinden aldığını da halifeye ulaştıran, halife ile diğerleri arasında bir vasıtadır:

  • a. Tebaa ile ilişkiler
  • b. Devletlerarası ilişkiler
  • c. Ordu veya askeriye
  • d. Ordudan başka diğer devlet cihazları