Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 134: Mevat arazi (işlenmemiş sahipsiz arazi),  faydalanılır hale getirmek ve çevrelemek suretiyle mülk  edinilir. Fakat mevat arazi dışında kalan araziler ancak irs,  satın alma ve ikta (devlet tarafından dağıtılması) gibi şeri  sebeplerle mülk edinilir.

  Bu maddenin delili; Aleyhi's Salatu ve's Selam'ın şu  kavlidir:

«مَنْ أَحْيَا أَرْضًا مَيِّتَةً فَهِيَ لَهُ»

"Her kim mevat bir araziyi  ihya ederse o onundur." [el-Buhari, Ömer'den mevkuf ve Ahmed ile Tirmizi,  Cabir'den sahih senetle merfu olarak tahric ettiler] Ve şu kavlidir:

«مَنْ أَحَاطَ حَائِطًا عَلَى أَرْضٍ فَهِيَ لَهُ»

"Her kim bir araziye duvar çekerse o  onundur." [Ahmed ve Ebu Davud, İbn-u Carud ile ez-Zeyn'in sahihlediği isnadla tahric  etti] Ve şu kavlidir:

«عَادِيُّ الأَرْضِ للهِ وَلِرَسُولِهِ، ثُمَّ هِيَ لَكُمْ»

"Arazinin  geçmişi Allah'a, resulüne sonra da size aittir." [Ebu Ubeyd, sahih  mürsel isnadla tahric etti] Yine Ebu Yusuf, el-Harac adlı kitabında  Sâlim İbn-u Abdullah'tan Ömer İbn-ul Hattab [Radiyallahu  Anh]'ın minberde şöyle dediğini zikretmiştir:

«من أحيا أرضا ميتة فهي له، وليس لمحتجر حق بعد ثلاث سنين»

"Her kim mevat bir araziyi  ihya ederse o onundur. Muhtecirin (taşla çevirenin) üç  seneden sonra bir hakkı yoktur." Bu hadislerin metinleri,  bir kişi mevat araziyi ihya ettiğinde veya taşla çevirdiğinde,  yani etrafını taşla veya çitle veya duvarla çevirdiğinde bu arazinin onun mülkü olduğuna delalet etmektedir.  Mefhumu ise ister ekili veya ekime elverişli olmasın isterse  bilinen bir sahibi olmasın mevat bir arazi değilse ihya etmek  ve taşla çevirmekle ona sahip olunamayacağıdır. Dolayısıyla  bir arazi mevat arazi değil ve bilinen de bir sahibi varsa bir  kimse herhangi bir mülk edinme sebebi dışında başka bir  şeyle onu mülk edinemez. Eğer bilinen bir sahibi yoksa  ancak halifenin onu ona ikta etmesiyle mülk edinebilir. Eğer  arazi mevat bir arazi ise onu, ihya ederek veya ihya etmeden  bile üzerine el koyarak onu mülk edinebilir. Mevat arazi;  üzerinde birisinin mülkü olduğu görülmediği gibi üzerinde  çevirme veya ekme veya imar veya benzeri bir şeyin eserinin  görülmediği ve hiç bir kimsenin kendisinden  faydalanmadığı sahipsiz arazidir. Mevat arazi işte budur. Bunun dışındaki araziler ise sahibi ve faydalanan hiçbir  kimse olmasa bile mevat arazi olmaz.