• Madde 172: Öğretimin gayesi.

    Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 172: Öğretimin gayesi; İslami şahsiyeti oluşturmak ve insanları, hayatın işlerine ilişkin ilimler ve bilgiler ile donatmaktır. Öğretim yöntemleri de bu gayeyi gerçekleştirecek şekilde olur. Bu gayeye götürmeyen ve bu gayenin dışına çıkan her yöntem yasaklanır.

    Madde 171: Öğretim siyaseti; İslami akliyet ve İslami nefsiyet oluşturmaktır. Bu siyasete göre verilecek bütün ders müfredatı belirlenmelidir.

  • Madde 174: Eğitimde tecrübî ilimler kültürel bilgi arasındaki ayrım.

    Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 174: Öğretimde tecrübî ilimler ve bunların uzantısı matematik gibi bilimlerle kültürel bilgiler birbirlerinden ayırt edilmelidir. Tecrübî ilimlerle bunların uzantısı olanlar ihtiyaca göre ve herhangi bir öğretim merhalesi ile sınırlanmadan öğretilir. Fakat kültürel bilgiler; yüksek öğretimden önce ilk merhalelerde, İslami fikirlere ve hükümlere aykırı olmayan belirli bir siyasete göre alınır. Yüksek merhalede ise, eğitim siyasetinden ve gayesinden çıkmamak şartıyla ilim alınır.

  • Madde 175: İslam kültürü, eğitimin tüm merhalelerinde zorunlu eğitimdir.

    Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 175: İslami kültür, öğretimin bütün merhalelerinde öğretilmelidir. Yüksek merhalede ise tıp, mühendislik, fizik ve benzeri ilimler için bölümler tahsis edildiği gibi, tüm İslam ilimleri için de bölümler tahsis edilmelidir.

  • Madde 176: Sanat ve Sanayinin alınması özel veya kamu niteliğine bağlıdır.

    Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 176: Sınaat ve fenler; ticaret, denizcilik ziraat yönünden ise ilime eklenebilir ve kayıtsız şartsız kabul edilebilirler, ressamlık ve heykeltıraşlık gibi özel bir bakış açısından etkilenmiş ise kültüre eklenebilir ama İslami bakış açısına aykırı olduğunda alınmazlar.

  • Madde 177: Öğretim müfredatı tektir.

    Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 177: Öğretim müfredatı tektir. Devletin müfredatından başka bir müfredata izin verilmez. Devletin müfredatına bağlı kaldıkları, öğretim planının esası üzerine kurulu oldukları, bünyelerinde öğretim siyasetini ve gayesini gerçekleştirdikleri, bünyelerindeki öğretimi -ister öğrenci isterse öğretmen olsunlar- kız-erkek karışık olarak yapmadıkları ve herhangi bir taifeye veya dine veya mezhebe veya ırka veya renge has olmadıkları sürece özel okulların açılması engellenmez.

  • Madde 178: Zorunlu eğitimin.

    Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 178: Hayat sahasında insana lazım olan hususları,  erkek olsun kadın olsun her bir ferde, ilk ve orta öğretim  merhalelerinde yeterince öğretmek devletin üzerine  farzdır. Devlet, bu imkanları herkese ücretsiz olarak  hazırlamalı, gücünün yettiği kadar da herkese ücretsiz  yüksek öğrenim imkanı sağlamalıdır.

  • Madde 179: Devlet, araştırmalarını devam ettirmek isteyenlere imkan sağlar

    Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 179: Devlet; fıkıh, fıkıh usulü, hadis, tefsir ile fikir, tıp, mühendislik ve kimyadan, icatlardan, keşiflerden ve benzerlerinden çeşitli bilgilerde araştırmalarını devam ettirmek isteyenlere imkan sağlamak üzere üniversite ve okullardakinin dışında da kütüphaneler, laboratuarlar ve diğer bilimsel araçları hazırlar ki ümmet içerisinde çokça müçtehitler, ibda edenler ve ihtira edenler bulunsun.

  • Madde 180: Telif hakkı.

    Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 180: Öğretimin bütün merhalelerinde telif kullanılması yasaklanır. Bir kitap basılıp yayınlandığı zaman, ister müellif isterse müelliften başkası olsun, hiç kimse basım-yayın haklarını sahiplenemez. Fakat fikirler kişide mahfuz ise basılmamış ve yayınlanmamış ise insanlara verme karşılığında ücret alması caizdir aynen öğretmekten ücret aldığı gibi.

  • Genel Hükümler

  • Tefviz Muavini

  • Hazine ve Medya Idari sistemi

  • Cihâd Emîri – Harbiye Dâiresi

  • Güvenlik, Hâriciyei, Sanayi

  • Madde 105: Ümmet Meclisidir.

    anayasa

    Madde 105: Müslümanları görüş bakımından temsil eden ve halifenin kendilerine danıştığı şahıslar, Ümmet Meclisidir. Vilayetlerin ahalisini temsil eden şahıslar ise Vilayet Meclisleridir. Yöneticilerin zulmünü veya İslami hükümlerin kötü tatbik edilmesini şikayet amacıyla gayrimüslimlerin de Ümmet Meclisinde bulunmaları caizdir.

  • Madde 106: Vilayet Meclisi üyeleri.

    anayasaMadde 106: Vilayet Meclisi üyeleri, ilgili vilayetin ahalisinden doğrudan seçim yoluyla seçilirler. Vilayet Meclislerinin üye sayısı devletin her vilayetindeki nüfus yüzdesine göre sınırlandırılır. Ümmet Meclisi üyeleri ise Vilayet Meclislerinden doğrudan seçim yoluyla seçilirler.Ümmet Meclisinin başlangıç ve bitiş müddeti, Vilayet Meclislerinin başlangıç ve bitiş müddeti ile aynı olur.

  • Madde 107: mmet Meclisine ve Vilayet Meclisine üyelik.

    anayasa

    Madde-107: Hilafet Devleti’nin tabiiyetini taşıyan herkes, ister erkek ister kadın olsun ister Müslüman ister gayrimüslim olsun âkil ve bâliğ ise Ümmet Meclisine ve Vilayet Meclisine üye olma hakkına sahiptir. Fakat gayrimüslimlerin üyeliği, yöneticilerin zulmünü veya İslam’ın kötü tatbik edilmesini şikayet ile sınırlıdır.

  • Madde 109: Şurâ, sadece Müslümanların hakkıdır.

    anayasaMadde 109: Şurâ, sadece Müslümanların hakkıdır. Gayrimüslimlerin şurâda hakkı yoktur. Fakat görüş belirtmek, Müslüman veya gayrimüslim tebaa fertlerinin hepsine caizdir

  • Madde 110: Şurânın bağlayıcı olduğu meseleler.

    anayasaMadde 110: Şurânın bağlayıcı olduğu meselelerde halife istişare ettiğinde, doğruluğuna veya yanlışlığına bakılmaksızın çoğunluğun görüşü alınır. Fakat bunlar dışında kalıp istişarenin bağlayıcı olmadığı konularda çoğunluğa veya azınlığa bakılmaksızın doğruluk aranır.

  • Madde 111: Ümmet Meclisinin salahiyeti.

    anayasaMadde-111: Ümmet Meclisi şu beş salahiyete sahiptir:

    • 1.(a.) Yönetim, öğretim, sağlık, iktisat, ticaret, sanayi, ziraat ve benzeri işler gibi derin fikrî araştırma ve ileri görüşlülük gerektirmeyen iç siyaset işlerinin yürütülmesi ile ilgili amellerde ve amelî konularda halifenin Ümmet Meclisi ile istişaresinde Ümmet Meclisinin halifeye verdiği görüş bağlayıcıdır.
    • 1.(b.)Halife, derin araştırma ve ileri görüşlülük gerektiren fikrî konularda, tecrübe ve dirayet gerektiren konularda, fennî ve ilmî konularda, ayrıca maliye, ordu ve dış siyasette Ümmet Meclisi ile istişare edip görüşüne bakabilir. Ümmet Meclisinin bu hususlardaki görüşü ise bağlayıcı değildir.
    • 2.Halifenin, benimsemek istediği hükümleri ve kanunları Ümmet Meclisine havale etme hakkı vardır. Ümmet Meclisinin Müslüman üyelerinin, bunları tartışıp doğru ve yanlış yönlerini açıklama hakları da vardır. Devletin benimsediği şer-i usûllerden benimseme metodunda halife ile ihtilafa düşerlerse, aralarının ayrılması Mezâlim Mahkemesine aittir. Mahkemenin bu husustaki görüşü bağlayıcıdır.
    • 3.Dahilî, haricî, malî, askerî veya benzeri konularda, bilfiil devlette gerçekleşen tüm işlerde Ümmet Meclisinin halifeyi muhasebe etme hakkı vardır. Çoğunluğun görüşünün geçerli olduğu hususlarda, meclisin görüşü halifeyi bağlayıcıdır. Çoğunluğun görüşünün geçerli olmadığı hususlarda ise meclisin görüşü halifeyi bağlayıcı değildir. Şer-i açıdan tamamlanmış olan bir iş hususunda Ümmet Meclisi ile halife ihtilaf edecek olursa, Şeriata uygunluğu bakımından kesin kararı vermesi için Mezâlim Mahkemesine müracaat edilir ve mahkemenin kararı bağlayıcı olur.
    • 4.Ümmet Meclisinin muavinler, valiler ve âmiller aleyhine memnuniyetsizliğini bildirme hakkı vardır ve bu konudaki görüşü halifeyi bağlayıcıdır. Halifenin de onları derhal azletmesi gerekir.
    • 5.Ümmet Meclisinin Müslüman üyeleri; Mezâlim Mahkemesinin, inikat şartlarına sahip olduklarına karar verdiği hilafet adaylarını seçme hakkına sahiptir ve çoğunluğunun bundaki görüşü bağlayıcıdır. Bundan ötürü meclis tarafından seçilenlerin haricindekilerden seçim yapılması doğru değildir.

     

  • Madde 85: Kadı Muhtesib´in salahiyeti

    Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 85: Muhtesib, herhangi bir yerde öğrendiği suç hakkında, kadâ meclisi gerekmeksizin derhal hüküm verme salahiyetine sahiptir. Emirlerini infaz etmek üzere emrine belirli bir miktar polis verilir ve hükmü hemen yerine getirilir.