Yazdır
Kategori: Ekonomi Sistemi

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 155: Ücretin, işten sağlanacak maslahata ve işçinin sağlayacağı maslahata göre takdir edilmesi caizdir. Ücretlinin bilgisine veya ilmî diplomasına göre ücret  takdir edilmez. Çalışanlar için dereceler yoktur. Bilakis  kendilerine -gerek iş gerek işçi ile ilgili olsun- hak ettikleri  ücretin tamamı verilir.

   Bu maddenin delili; icaranın şeri tarifidir. Çünkü şeri  tarif, şeri bir hükümdür ve şeri kaide ile aynıdır. Çünkü o,  sahih bir içtihatla şeri bir delilden veya delillerden istinbat  edilmiştir. Bunun içindir ki şeri hüküm, üzerine intibak ettiği mesele için bir delil sayıldığı ve şeri nass, iki halde meseleye  intibak eden şeri hükme veya meseleye intibak eden şeri  tarife dair bir delil sayıldığı gibi o da üzerine intibak ettiği  mesele için bir delil sayılır. İcaranın şeri tarifi ise şöyledir:

(عقد على المنفعة بعوض)

 "Bir bedel karşılığında bir menfaat  üzerinde yapılan akittir." Ücretli açısından menfaat ise ya mühendis gibi kişinin yaptığı işin sağladığı menfaattir yada  hizmetçi gibi kişinin kendisinin sağladığı menfaattir. İşte üzerinde akdin gerçekleştiği şey menfaatin bu iki türüdür. Akdin bu ikisinin dışındaki menfaatlerin üzerine  odaklanması sahih olmaz. Bundan dolayı ne bilgilerin ne de  diplomaların sağladığı menfaatler üzerine akit odaklanır.  Bilakis ya kişinin yada işinin sağladığı menfaat olmak üzere ücretli kimsenin sağlayacağı menfaat üzerine odaklanır. Ücret, ancak akdin üzerine odaklandığı bu menfaatin bir  karşılığı olur. Bundan dolayı memurların dereceleri denilen  derecelendirme, yani memurların ücretinin takdir edilmesi,  diplomaya ve bilgilere göre olmaz. Bilakis hizmetçi gibi işini  kendi bedeni ile görüyorsa bizzat kişiye veya mühendis gibi  işini bilgisi ve deneyimi ile yapıyorsa işinin sağladığı  menfaate göre olur. Bunun dışındakilere göre olmaz. Çünkü  tarife intibak eden budur.