Yazdır
Kategori: Eğitim Siyaseti

Hilafet Devleti, Anayasa, Madde 174: Öğretimde tecrübî ilimler ve bunların uzantısı matematik gibi bilimlerle kültürel bilgiler birbirlerinden ayırt edilmelidir. Tecrübî ilimlerle bunların uzantısı olanlar ihtiyaca göre ve herhangi bir öğretim merhalesi ile sınırlanmadan öğretilir. Fakat kültürel bilgiler; yüksek öğretimden önce ilk merhalelerde, İslami fikirlere ve hükümlere aykırı olmayan belirli bir siyasete göre alınır. Yüksek merhalede ise, eğitim siyasetinden ve gayesinden çıkmamak şartıyla ilim alınır.

Bu maddenin delili; ilmi öğrenmeyi mubah kılan delillerin genel olmasıdır. Zira bu deliller, her ilmi kapsar. Dolayısıyla Müslümanın her ilmi öğrenmesi caizdir. Ancak bazı ilimlerin öğretilmesi akaidin tahrifine veya inançların zayıflamasına yol açıyorsa sadece bu ilimlerin öğretilmesi haram kılınır. Eğer etkilerini yitirmişseler şu şeri kaide gereği bunların öğretilmesi caizdir:

)كل فرد من أفراد الشيء المباح إذا أوصل إلى ضرر حرم ذلك الفرد وبقي الشيء مباحاً(

"Mubah olan bir şeyin kollarından bir kol bir zarara götürürse sadece bu kol haram kılınır ve o şey mubah olarak kalır."

 Binaenaleyh öğrenmeyi mubah kılan delillerin genel olması ve bu şeri kaide, bu maddenin delilleridir.

 Akaidi tahrif eden ve inançları zayıflatan şeylerin öğretilmesi, çocuklara kolaylıkla etki eder. Bunun içindir ki ilk ve ortaöğretim merhalelerinde bu tür ilimlerin onlara öğretilmesi yasaklanır. Fakat yüksek öğretim merhalelerinde felsefe ve benzerleri gibi bu tür ilimlerin öğretilmesi çürütülmeleri şartıyla caizdir. Çürütülmelerinin dışında bunlar hakkında bir şey öğrenilmez. Zira Kuran-ı Kerim'de başkalarının fikirleri ve akideleri gelmiştir. Ancak bunlar, çürütülmelerinin beyan edilmesi ve bunlara reddiye verilmesi bağlamında gelmiştir. Aynı şekilde öğretim programları belirlenirken bu tür ilimler sadece yüksek öğretim merhalelerinde çürütülmek ve sahteliklerini beyan etmek amacıyla konulur.